Esi benzeri cok az gorulen bir sekilde neden ingilizce bir platformda kendi ana dilimde yazi yazdigimi ben de bu gece yatmadan once sorgulamayi dusunuyorum. Sanirim, usengeclik. Yani bu gece yatmadan once dusunecek olmam.

8 sene once filan kaymaya basladim, Bursa'nin karli daglari cok guzeldir, ozellikle bolkarin bol oldugu Cennet-Cehennem'de %40 egimde yaklasik bir 8 dakikalik sprint vardir. Hizini alirsan ve kayaklarin da iyiyse saatte 100 km hiza bile cikabilirsin, abartmiyorum. Tabi sagda solda fileler var ve bunu sisli bir gunde denememelisin. Adrenalin sporlarinin da guzel yani budur. Seni risk almaya iter. Cilgin ama olculu mevzular. Tabi sicak sarabi da cok kacirma kayak sirasinda. Piste kusmayin, ayip :-)

Sonra bu adrenalin davasi, benim nacizane hayatimda fixed gear bisikletlere aktarildi sehir yasaminda, cunku biz Isvicre degiliz yilin her mevsimi kayak yapabilecegin, e bir de pahali bir spor itoglu. Su guzellige bak.

Evet Istanbul'da ilk maasimla aldigim fixed geari tabi ki 2. ayinda cok ictigim bir gun kilitlemeyi unutup Kadikoy'de birisine hediye ettim. Aydan Celik imzali sadece 14 tane uretilmis o bisiklete maasin ucte iksini vermistim. Saglik olsun diyemiyorum da alan her kimse sevgili kulmus. O bisiklet gidince kirmizi cok sekil 80lerden kalma celik restorasyonlu bir Peugeot Reynolds buldum, Sirkeci garinda bulustuk gorur gormez aldim. Bu bisiklet tam fixed, fren filan koymamis, cok da asil. O gun bisikleti, Sirkeci'den Maltepe'ye yolda aka aka goturdum. Frensiz ve 52/16 oran, zor ama alisinca inanilmaz. Ayni bisikletle isten cikarken, emekci kardeslerim araba ile Atasehir trafiginde beklerken benim yanlarindan gecmem hic hos olmuyordu. Tabi ki el kol sallamadim dalga gecmek icin. O bisiklet sagolsun diz kapagi ve kaspal tunel sendromuna da sebebiyet verdi Atasehir'in yokuslarini in cik. Ama ben ona kizmadim, tuttum Turkiye'den cikarken Viyana'ya goturdum. Viyana'da da guzel zamanlar gecirdik dabi.

Sonra Berlin, Berlin'de artik bir organim haline geldi cunku sehirdeki en yuksek ve en dusuk yukselti farki 30 metre. Ama bu sefer 52/16 oran cok yuksek geldi, herkes kurallara uyuyor, itlik serserilik pesinde cok az insan var onlar da toplanip aksamlari yapiyorlar. Ben biraz daha tek iken de ucup kacmayi sevdigimden, ikinci bir fixed yapma karari aldim 44/16 oranli dropbar/bullhorn/riser secenekli daha trafik dostu custom frame ve biraz kaliteli mallar ile guzel birsey cikti.

Su an Alman hukumeti Lastenrad(kargo bisiklet) icin odenek veriyor, alacaginiz bisikletin 2000€ uzerinde etiket fiyatinin olmasi gerekiyor ve destek %40 civari. Prosedur biraz gicik, ama zaman olursa oyle bir ise mi girsem diye dusunuyorum. Su an ki bisikletimdeki rack ile herseyi tasimak mumkun degil. Bu korona safsatasi devam ederse Lastenrad alip isi gucu birakip bisiklet uzerinde yasamaya baslar miyim yer mi yemez mi emin degilim. Daha once Mersin'den baslayip Gazimağusa'da biten 1000 km'lik bir yol yapmisligim var. Yalniz surmek tamam da geceler biraz yavan geciyor. Eski bir dostun deyimiyle, "Bilemiyorum Altan."

Bu yolda Gazimağusa'ya inerken 65'i gordum.

Atasehir mevzusuna aklima maclara gittigimiz zamanlar geldi. Ilk Avrupa sampiyonlugu var bu sene alinan. Onumuzdeki Avrupa maclarinda da yanlarinda olabilmek dilegiyle.

Bu yazi biraz bodoslama, agzima ne geldiyse sekli oldu, kizlar da beni zaten genelde "biraz" kibar olamadigim icin terkeder.

Neden buraya Turkce yazdigimi buldum. Sonra soylerim. Adrenalinle kalin, sizi kimsenin oldurmesine izin vermeyin.